Ankaralıyız
Bir zamanlar, Anadolu'nun ortasında, gökyüzüne doğru uzanan minareleri, tarihi yapıları ve yemyeşil parklarıyla meşhur bir şehir vardı. Bu şehrin adı Ankara idi. Ankara'nın sokaklarında dolaşan bir genç vardı. Adı Ahmet'ti ve herkes onu "Ankaralı Ahmet" diye tanırdı.
Ankaralı Ahmet, neşeli ve cesur bir gençti. Şehrin her köşesini gezmekten, yeni insanlarla tanışmaktan ve yeni maceralar yaşamaktan keyif alırdı. Bir gün, Ankara'nın eski sokaklarında dolaşırken, ilginç bir dükkanın önünde durdu. Dükkanın tabelasında "Gizemli Eşyalar Antikacısı" yazıyordu.
Merakla içeri adımını atan Ahmet, eski zamanlardan kalma bir sürü ilginç eşya gördü. Ortaçağ'dan kalan kılıçlar, antik porselen vazolar, tuhaf görünümlü maskeler ve daha birçok şey vardı. Ahmet, raflar arasında gezinirken, gözü eski bir kitaba ilişti. Kitabın kapağında altın harflerle "Ankara'nın Kayıp Hazinesi" yazıyordu.
Heyecanla kitabı alıp karıştırmaya başlayan Ahmet, sayfalar arasında kaybolmuş bir hazine hikayesiyle karşılaştı. Kitapta, Ankara'nın dört bir yanına saklanmış olan efsanevi bir hazineye dair ipuçları bulunuyordu. Ahmet'in gözleri parladı ve bu hazineyi bulma kararı aldı.
Ankaralı Ahmet, maceraperest ruhuyla şehri karış karış dolaşmaya başladı. Tarihi yapıları, gizli mağaraları, eski çeşmeleri tek tek keşfetti. Her yeni ipucu onu daha da heyecanlandırıyordu. Yolda karşılaştığı insanlarla sohbet edip bilgi alışverişinde bulunarak hazineyi bulma yolunda ilerledi.
Günler geçti, haftalar geçti ve sonunda Ahmet, kitaptaki ipuçlarını takip ederek Ankara'nın dış mahallelerinde eski bir çınar ağacının altında durdu. Toprak altından bir sandık çıkardı ve içinden altın, gümüş ve değerli taşlarla dolu bir hazine çıkardı. Ankaralı Ahmet, gözlerini kamaştıran bu manzara karşısında büyülendi ve sevincinden havalara uçtu.
Ankara'nın kayıp hazinesini bulmanın mutluluğuyla, Ahmet şehre döndü. Artık o, Ankara'nın efsanevi kahramanı olarak anılacak ve masallara konu olacaktı. Onun hikayesi, Ankara'nın kalbinde sonsuza kadar yaşayacaktı.
Ve işte, Ankaralı Ahmet'in macerası, cesareti ve kararlılığıyla dolu bu masal da böylece sona erdi.